Anksiyete Bozukluğu
Kaygı, genellikle belli bir olaya/kişiye karşı duyulan merak, tasalanma, endişe duygusudur. Bireylerin azami seviyede kaygı hissetmesi olası tehlikelerden korumaya yardımcı olmaktadır. Bireylerde algılanan tehditin şiddeti ve sıklığı arttıkça kaygı (anksiyete) bozukluğundan söz edilmektedir.
Anksiyete Belirtileri
Anksiyete bozukluğunun belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle şunları içerir:
- Sürekli endişe ve korku: Gelecek hakkında aşırı endişe duymak ve sürekli kötü bir şey olacakmış hissi.
- Fiziksel belirtiler: Çarpıntı, terleme, titreme, kas gerginliği, baş dönmesi, mide bulantısı gibi belirtiler.
- Uyku sorunları: Uykuya dalmada zorluk, sık sık uyanma veya huzursuz uyku.
- Konsantrasyon zorluğu: Dikkati toplamada zorluk çekme ve odaklanamama.
- Kaçınma davranışları: Kaygı yaratan durumlardan kaçınma ve sosyal ortamlardan uzak durma.
Anksiyete Türleri
Dsm-5 tanı ölçütleri kapsamında kaygı bozuklukları 8 alt türe ayrılır. Bunlar; özgül fobi (hayvanlar, iğne), panik bozukluk, agorafobi (panik atak geçirdiği/geçirme ihtimali olacağını düşündüren mekanlardan uzaklaşma), toplumsal kaygı bozukluğu (sosyal fobi), yaygın anksiyete bozukluğu, maddeye bağlı anksiyete bozukluğu yetişkinlerde görülen kaygı bozuklukları çeşitleridir. Çocuk ve ergenlerde ise ayrılma kaygısı bozukluğu ve seçici konuşmazlık (mutizm) görülme sıklığı artmaktadır.
Anksiyete Belirtileriyle Başa Çıkma Stratejileri
Korku ve kaygı arasındaki ayrımının farkında olmak önemlidir. Korku gerçekten, göz önünde bulunan göz korkutucu bir olaya verilen duygusal tepkidir. Kaygı ise, gelecekte olabilecek göz korkutucu bir olayı beklemek olarak düşünülebilir. Kaygı bozuklukları birbirleriyle büyük ölçüde eş tanı alırlarken, korkulan ya da kaçınılan durumların türlerinin yakından incelenmesi ve eşlik eden düşüncelerin ya da inançların içeriğiyle birbirlerinden ayrılırlar.
Konusunda uzmanlaşmış klinik psikologlardan yardım alabilirsiniz. Terapi ile kalıcı çözümleme yollarını deneyebilirsiniz.